top of page

Hepatit B Virüsü Enfeksiyonu ve Korunma Yolları

hepatit b virüsü karaciğeri etkileyen bir virüstür.

Bu hastalık da cinsel yolla ve aile içi yakın temasla bulaşabilen bir virüs hastalığıdır. Bir aile bireyinde enfeksiyon ya da taşıyıcılık saptandığında, başta eş olmak üzere diğer aile bireyleri de risk altındadır ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra aşılanmalıdır. Günümüzde bebeklere ve diğer duyarlı bireylere rutin olarak Hepatit B aşısı uygulanmaktadır. Çok yakın bir gelecekte bu uygulamalarla dünya üzerinden Hepatit B hastalığının aynen çiçek hastalığı gibi tümüyle kalkacağını varsayabiliriz.

Geçirildiğinde bazı durumlarda ciddi belirtilerle seyredebilen, bazen de kronikleşerek ciddi sağlık sorunları yaratabilen bir hastalık olan Hepatit B, aşı yoluyla hemen tümüyle önlenebilen bir hastalıktır.

Hepatit B enfeksiyonu, Hepatit B virüsünün (HBV) karaciğer dokusunda enfeksiyona yol açmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Virüs vücuda ilk kez girdiğinde şiddetli belirtiler ve sarılık yapabileceği gibi hiç bir belirti de vermeyebilir. Enfeksiyon sonrası seyir tam şifa ve ömürboyu süren bağışıklık olabileceği gibi kronikleşme ve kalıcı karaciğer hastalığına ve karaciğer kanserine dönüşüm de söz konusu olabilir.

Dünya Sağlık Örgütü hepatit B virüsünü insanda sigaradan sonra kanser yapan en önemli dış etken olarak değerlendirmektedir.

Hepatit B geçiren erişkinlerin %5-10'unda, çocukların ise %70'inde hastalık kronikleşir. Kronikleşen hepatit B enfeksiyonu karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanseri riskini önemli oranda artırır. Ek olarak kronik hepatit B enfeksiyonu olanlar virüsü taşımaya devam ettikleri için hastalığı başta yakın temas halinde olduğu kişiler olmak üzere diğerlerine bulaştırmak için önemli bir kaynak teşkil ederler.

İlk enfeksiyon sonrası taşıyıcı durumuna geçmeyen şanslı bireylerde vücutta gelişen antikorlar hastalığa karşı ömürboyu bağışıklık sağlarlar ve bu bağışıklığı olanlarda kronik enfeksiyona bağlı riskler gerçekleşmez.

Belirtileri Nedir?

Virüs vücuda girdikten sonra 60-120 gün süren bir kuluçka dönemi sonrası belirti vermeye başlar. Hastaların yarısında hafif kırgınlık gibi hastalığa özgü olmayan belirtiler gözlenirken, diğer yarısında kas ve eklem ağrıları, başağrısı, bulantı kusma, yorgunluk, karaciğer bölgesinde ağrı gibi belirtilerle birlikte gözaklarında sararma, ciltte sararma, idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde açılma ortaya çıkabilir.

Kimlerde Olur? (Risk Grupları)

Hepatit B enfeksiyonu damar yoluyla uyuşturucu kullananlarda, eşcinsel ilişkisi olanlarda, doktor, hemşire gibi sağlık personelinde, kanama bozukluğu nedeniyle sık sık kan ya da kan ürünü alanlarda, hemodiyaliz hastalarında diğer insanlardan daha sık görülür. Hastalığı taşıyan kişilerin yakınları da büyük risk altındadır.

Cinsel ilişki virüsün bulaşması için en uygun yollardan biridir ve bu haliyle hepatit B cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında da ön sıralarda yeralır.

Nasıl Bulaşır?

Hepatit B virüsünü taşıyan kişilerin kanlarında, tükrük salgılarında, spermaları (meni) içinde, vajinal salgılarında virüs yoğun olarak bulunur. Virüsün çok az bir miktarının bile bağışıklığı olmayan birinin kan dolaşımına geçmesi enfeksiyonu başlatmaya yeterlidir. Virüs ciltte, ağızda, genital bölgelerde gözle bile görülmeyen ufak çatlaklar bularak kişinin kan dolaşımına geçebilmektedir. Aynı kaptan yemek yiyen kişiler arasında ve iyi temizlenmemiş çatal-bıçak gibi malzemenin kullanılmasıyla da bulaşabilir.

Korunma

Hepatit B uygun aşılamayla (Engerix, Genhevac B) önlenebilen bir hastalıktır. Bu yüzden ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyada bu virüse karşı yoğun bir aşı kampanyası başlatılmıştır. Artık çocukların aşı takvimlerinde hepatit B aşısı rutin olarak yer almaktadır. Amaç, bir zamanların salgın hastalığı olan ve şu anda dünyadan silinmiş çiçek hastalığı gibi hepatit B hastalığını da sonsuza kadar silmektir. Sizin kolunuzdaki çiçek aşısı izini çocuğunuz taşımayacak. Belki onun çocuğu da hepatit B aşısı olmak zorunda kalmayacak.

Aşının içinde bulunan madde aslında virüsün bir parçasının "rekombinan" teknikle yani laboratuvar ortamında suni olarak üretilmiş şeklidir. Bu madde vücuda girdiğinde çoğalmaz ve enfeksiyon yapmaz, ancak yabancı bir madde olarak algılandığından özgün antikorlar üretilir. Bu antikorlar vücuda virüs girdiğinde virüsü hemen tanıyarak yok ederler.

Aşı hakkında bilgiler

Aşı bazı kan ölçümleri yapılan (HBsAg, AntiHBs) ve bu ölçümlerle Hepatit B'ye karşı bağışıklığı olmayan ve virüs taşıyıcısı olmayan bireylere uygulanır:

  • HBsAg pozitif olan bireyler taşıyıcı olduklarından aşılanmaları anlamsızdır. AntiHBs antikorları negatif çıkan bireyler aşılanır.

  • Eğer bu antikorlar pozitif çıkarsa birey daha önceden zaten aşılanmış veya enfeksiyonu geçirmiş demektir ve aşılanmasına gerek yoktur.

  • Şu anda güncel olan aşılama şemasına göre ilk dozdan bir ay ve altı ay sonra olmak üzere toplam üç doz uygulanır (bu şema değişebilir). Aşı bittikten belli bir süre sonra kanda virüse karşı antikor gelişiminin seviyesi (AntiHBs antikor seviyesi) ölçülür ve gerekli durumlarda bir doz daha uygulanır.

  • Aşının beş yıl aralıklarla AntiHBs antikor seviyesi ölçümü yapılarak antikor seviyesinde düşme olursa tekrarlanması önerilir.

  • Başta risk altında olanlar olmak üzere tüm bireyler Hepatit B'ye karşı aşılanmalıdır. Ailedeki fertlerden birinde taşıyıcılık olması durumunda tüm aile bireyleri aşılanmalıdır.

 

Hepatit B virüsü taşıyan biriyle temas edilmesi durumunda (cinsel ilişki, kan alınması esnasında iğne batması, ameliyat ekibinin eline iğne batması, aynı ortamda yakın ilişki içinde bulunmak gibi) aşısız olan kişiye temastan sonraki ilk 48 saat içinde koruyucu Hepatit B immun serumu uygulanır ve aşı başlanır.

Gebelik dönemi ve doğumda bebeğin durumu

Günümüzde tüm bebekler doğduklarında Hepatit B aşı takvimine alınırlar.

Taşıyıcı olan anne adayında (HBsAg(+) olanlar) gebelikte ve doğumda enfeksiyonun bebeğe bulaşması engellenebilir. Bu amaçla bebeğe doğumdan sonraki ilk günlerde koruyucu serum verilir ve aşılarına başlanır.

 

Jinekolojik Sorununuz İçin Muayene Randevusu Alın:

 

 

 

 

 

 

 

 

Jinekolog Dr. Kağan Kocatepe'den mesai günlerinde 9.30-18.00 arası randevu almak için:

0555 663 13 13
0212 268 45 02​

Telefonla tıbbi sorularınıza yanıt verilememektedir.

​​

Adres: Nispetiye Cd. 36/3

Levent II Apt. - Kat 2 Daire 3-4

Etiler - 1. Levent / İstanbul

Muayene Saatlerimiz:

  • Pazartesi: 11.30-18.30

  • Salı: 12.00-18.30

  • Perşembe: 11.30-18.30

  • Cuma: 11.00-15.30

  • C.tesi: 09.00-18.00

Jinekolog Dr. Kağan Kocatepe
  • YouTube Social  Icon
  • Instagram Social Icon
  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • LinkedIn Social Icon
bottom of page