top of page

Yumurtalık (over) kisti

kadınların önemli bi kısmında var olan over kistlerinin çoğu ameliyat gerektirmez.

Yumurtalıklar kadın genital organlarının östrojen, progesteron ("kadınlık" hormonları) ve az miktarda testosteron ("erkeklik hormonu") üreten yapılarıdır. Rahimin her iki yanında Fallop tüpleriyle yakın temasta bulunurlar.

​

Yumurtalıklar ergenlik öncesi dönemde herhangi bir hormonal salgı iÅŸlevi göstermezken, ergenlik döneminden itibaren menopoza kadar çeÅŸitli hormonlar üreterek kadının düzenli olarak adet kanaması görmesini saÄŸlarlar.

​

Yumurtalıkların temel görevi her ay, yapılarında yer alan bir yumurta hücresini olgunlaÅŸtırmak ve olgunlaÅŸma gerçekleÅŸtikten sonra bu hücreyi yumurtlama adı verilen iÅŸlevle muhtemel bir döllenmenin gerçekleÅŸeceÄŸi Fallop tüpü ("kanallar") içine vermektir. Bu olgunlaÅŸma sürecinde salgılanan östrojen hormonu rahim iç tabakasına geçerek buranın muhtemel bir gebeliÄŸe hazır hale getirilmesini saÄŸlar, yumurtlama sonrasında salgılanmaya baÅŸlanan progesteron hormonu ise bu bölgeyi gebeliÄŸin oluÅŸumu için en elveriÅŸli duruma getirir.

​

Gebelik gerçekleÅŸmediÄŸinde yumurta hücresi yok olur ve belli bir süre sonunda progesteron hormonu salgısının da durmasıyla rahim iç tabakası adet kanamasıyla dökülür. Adet kanamasının ilk günü yukarıda anlatılan süreç tekrar baÅŸlar.

​

Yumurtalık dokusunda her ay devam eden bu döngü, dokuda yumurta hücreleri tükendiÄŸinde ortadan kalkar. Döngü ve böylece adet kanamaları ortadan kalktığında kadın menopoz evresine geçiÅŸ yapmıştır. İçlerinde yumurta hücresi tükenen bu yapılardan az miktarda östrojen ve az miktarda testosteron salgısı ömür boyu devam eder.

​

Kistleri daha iyi anlayabilmek için mutlaka bilmeniz gereken:

Yukarıda yumurtlama ve adet kanaması anlatıldı. Bu olaya daha yakından bakacak olursak, her ay yumurtalıklardan birinde oluÅŸan yumurta hücresi geliÅŸimi sürecinde bu hücrenin folikül adı verilen sıvı dolu bir kesecik içinde koruma altında olduÄŸunu görürüz. Folikül adı verilen yapı yumurtlamaya kadar geçen süreçte yaklaşık 18 milimetre çapına ulaşır ve yükselen hormonların etkisiyle en zayıf noktasından çatlayarak yumurta hücresini serbest bırakır. Kesecik daha sonra corpus luteum (sarı cisim) adı verilen yapıya dönüÅŸerek progesteron hromonu salgılar.

​

Folikül geliÅŸimi ve corpus luteum oluÅŸumu ultrasonografide (özellikle vajinal ultrasonografide) rahatlıkla izlenir. Bazı durumlarda bu yapılar gereÄŸinden fazla büyüyerek bir kist izlenimi verirler. Ancak bir sonraki adet kanamasının bitiminden sonra bakıldığında kist sanılan bu yapıların çoÄŸunun kaybolduÄŸu gözlenir.

​

KİSTLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Yumurtalık kistlerine üreme (doÄŸurganlık) çağındaki kadınlarda sık rastlanır ve bu kistlerin çoÄŸu selim tabiatlı, herhangi bir tedavi gerektirmeden kendiliÄŸinden kaybolan oluÅŸumlardır.

​

FONKSİYONEL (İŞLEVSEL) KİSTLER

İşlevsel kistler ya folikülün büyümeye devam etmesiyle (folikül kisti) veya oluÅŸan sarı cisimin gerilememesiyle (Corpus luteum kisti) ortaya çıkarlar.

​

İşlevsel kistler yumurtalıklarda üreme çağında en sık görülen kist türleridir.

 

Folikül kistleri ("çatlamamış yumurta" kisti)

Yumurtlama sürecinde oluÅŸan folikül adı verilen keseciÄŸin aşırı büyümesiyle ortaya çıkarlar. Bu kistlerin çoÄŸu 5 santimetre veya daha ufak çaptadır ve genellikle belirti vermezler. Folikül kistleri 1-3 adet döngüsü sonrasında kendiliÄŸinden veya bu tür kistlerin varlığında doktor tarafından sıklıkla verilen doÄŸum kontrol haplarının yardımıyla büzülerek kaybolurlar.

​

Corpus luteum kistleri

Folikül kistleriin aksine bu tür kistler genellikle aÄŸrılıdırlar. Yumurtlama sonrasında normal olarak oluÅŸan sarı cisimin (Corpus Luteum) aşırı büyümesiyle veya bu yapının içine kanama olmasıyla ortaya çıkarlar. Normalde belli bir süre sonunda ortadan kalkması gereken sarı cismin progesteron hormonu salgısına devam etmesiyle adet kanamasının gecikmesine neden olabilirler. 

 

Bu kistler folikül kistlerinden daha büyük olmaya meyillidirler ve genellikle ilk saptandıklarında bir mandalina büyüklüÄŸünde olup takip sürecinde daha da büyüyebilirler. Folikül kistlerinde olduÄŸu gibi kendiliÄŸinden veya doÄŸum kontrol hapları yardımıyla kaybolmaları mümkün olmakla beraber bu süreç folikül kistlerine göre daha uzun olabilir.

​

ENDOMETRİOMA (ÇİKOLATA KİSTİ)

Endometriozis adı verilen durum yumurtalıklar içinde oluÅŸtuÄŸunda burada içi koyu kahverengi, eskimiÅŸ kan dolu, sıvı çikolatayı andıran görünümde bir sıvı içeren kistik oluÅŸumlar meydana gelebilir.

Endometriyozis>>

 

POLİKİSTİK OVER HASTALIĞI (PKO)

Yumurtalık kistlerinde anlatılmış olmasına karşın burada tek büyük bir kist deÄŸil çok sayıda ve milimetrik boyutlarda kistin yumurtalık içinde bulunması söz konusudur. PKO adı verilen durum herhangi bir nedenle yumurtlamanın uzun süreli olarak yarıda kalması sonucu oluÅŸur. Her ay geliÅŸerek çatlaması gereken folikül, geliÅŸiminin belli bir aÅŸamasında "takılır" ve ufak bir kist olarak yumurtalık dokusu içindeki yerini alır. Bu durum uzun süreli tekrarladığında yumurtalık içinde yan yana dizili çok sayıda kist oluÅŸur. Bu nedenle hastalığa poli (latince: çok sayıda) kistik over (latince: yumurtalık) adı verilir.

Polikistik over>>

 

DERMOİD KİST (TERATOM)

Yumurtlama iÅŸleviyle ilgisi olmayan bir kist türüdür. İçi vücudun çeÅŸitli dokularıyla dolu olabilir. Kistin içinde en sık cilt ve kıl yapıları görülmekle beraber, bazen diÅŸ dokusu bile görülebilir. Bu tür kistler ultrasonografide nispeten kolay tanınırlar. Matür kistik teratom adını da alır.

​

KİSTADENOM

Yumurtalık dokusunu dıştan saran yüzey tabakasından geliÅŸen iyi huylu tümöral yapılardır.

​

DiÄŸer oluÅŸumlar

Yumurtalıklarda yukarıda anlatılanların dışında çok daha farklı türde selim tabiyatlı olan kistik veya solid (içi sıvı dışında bir maddeden oluÅŸan kitle) yapılar bulunabilir. Bunlar arasında en önemlileri hormon salgılayarak salgıladıkları hormonların etkisiyle belirtilere neden olan kistler ve bazen dev boyutlara ulaÅŸabilen "müsinöz" tipte kistlerdir.

​

Yumurtalıklarda ultrasonografide hem kistik hem de solid görünüm arzedebilen ve çok çeÅŸitli nedenlerle geçirilmiÅŸ enfeksiyonlara baÄŸlı oluÅŸan abseler görülebilir.

 

Dış gebelik bazen yumurtalıklardan birinin yakınında bir kitle görünümü arzedebilir. Bu durumda genellikle adet gecikmesi ve aÄŸrı söz konusu olur.

​

Yumurtalıklara yakın komÅŸulukta yer alan Fallop tüplerinin içlerinin geçirilmiÅŸ enfeksiyonlara baÄŸlı ÅŸiÅŸmesiyle oluÅŸan kitleler (hidrosalpenks) ultrasonografide yumurtalık kisti izlenimi verebilir.

​

GeçirilmiÅŸ jinekolojik ve diÄŸer karın ameliyatlarında oluÅŸan yapışıklıkların içinde sıvı birikmesi de bazen kist izlenimi verebilir.

 

Gebelik döneminde ve özellikle de çoÄŸul gebelik, mol gebeliÄŸi gibi gebelik hormonlarının fazlaca salgılandığı durumlarda Teka-Lutein kistleri adı verilen ve genellikle çift taraflı oluÅŸan kistler görülebilir.

​

Gebelik oluÅŸturmak için uygulanan yumurtlamayı saÄŸlayıcı tedavilerde bir yan etki olarak yumurtalıklarda büyüme ve çok fazla sayıda kist oluÅŸumu söz konusu olabilir.

​

Yumurtalık kistleri söz konusu olduÄŸunda hastanın yaşı, kistin büyüklüÄŸü ve ultrasonografide görülen iç yapısı, tek veya çift taraflı olması gibi deÄŸiÅŸkenlere göre bazen çok geri planda, bazen ise ön planda yumurtalık kanseri de doktorun ayırıcı tanısında yer alır.

​

NE GİBİ BELİRTİLER VERİR?

Yumurtalık kistleri nispeten sık görülen oluÅŸumlardır. Büyük çoÄŸunluÄŸu kadında hiç bir belirti vermez ve baÅŸka bir nedenle yapılan jinekolojik muayene esnasında tesadüfen saptanır.

​

Belirti verdiklerinde ise bu en sık aşağıdaki gibidir:

  • Kasıklarda veya kasıklardan birinde aÄŸrı

  • Karnın alt kısmında dolgunluk ve basınç hissi

  • İliÅŸki esnasında aÄŸrı

  • Adet düzensizliÄŸi veya adetlerin olaÄŸandan daha aÄŸrılı olması, adet görememe

  • Çok büyük boyutlu kistlerde karında ÅŸiÅŸme veya ele kitle gelmesi

  • GöÄŸüslerde dolgunluk

  • İdrar ve barsak ÅŸikayetleri

  • Kist torsiyonu (boÄŸulması) belirtileri

  • Kist yırtılması (patlaması) belirtileri

 

Torsiyon (kist boğulması) nedir?

Torsiyon ya da boÄŸulma, bir kitlenin yerçekimi ve maruz kaldığı hareket ortamının etkisiyle kendi etrafında dönerek kendi damar dolaşımını tıkamasına verilen isimdir.

​

Damar dolaşımı tıkandığında kitlenin beslenmesi bozulacağından kitlede "dejenerasyon", yani bozulma başlar. Bu bozulma şiddetli ağrı nedeni olabileceğinden karın ağrısı yaratabilecek diğer nedenlerin (apandisit gibi) araştırılması amacıyla ameliyat gerektirebilen bir durumdur.

Öte yandan boÄŸulma sonucunda yumurtalık dokusunun da dolaşımı bozulduÄŸundan yumurtalık dokusu iÅŸlevlerini kalıcı olarak kaybedebilir.

​

Kistin patlaması veya yırtılması

Yumurtalık kistleri büyüdükçe içlerindeki sıvının basıncı da artar. Her ne kadar basınç artmasına paralel olarak kistin duvar kalınlığı da artsa büyük kistler cinsel iliÅŸki, egzersiz ve diÄŸer bedeni zorlayan durumlarda yırtılabilirler. Bu yırtılma genellikle "kısa süren batıcı bir aÄŸrı" ÅŸeklinde belirti verir ve baÅŸka bir soruna yol açmaz. Ancak yırtılma esnasında kisti besleyen büyük bir kan damarı da yırtıldığında iç kanama olabileceÄŸinden, böyle durumlarda da ameliyat gerekebilir.

​

NASIL TANI KONUR?

Yukarıda anlatılan belirtilerden biriyle doktora baÅŸvurulduÄŸunda yapılan jinekolojik muayenede doktorun eline kitle gelir. Tanının doÄŸrulanması amacıyla yapılan ultrasonografide kistin tam yeri, boyutları, iç yapısı ve muhtemel tipi belirlenir. Yumurtalık dokusunda 20 milimetreden daha büyük bir içi sıvı dolu saptandığında kist ÅŸüphesi güçlenir.

​

Kistin tıbbi deÄŸerlendirmesinde bazen ek olarak bilgisayarlı tomografi, MR gibi ek görüntüleme incelemelerine gerek duyulabilir. Yine kistin tipinin belirlenmesine yönelik olarak tümör markeri ("tümör belirteçleri") adı verilen bazı özel kan incelemelerinin yapılması gerekebilir.

​

NASIL TEDAVİ EDİLİR

Yukarıda anlatılan tanı yöntemleri kistin varlığını kesin olarak ortaya koyar, ancak yapısını ancak tahminen belirleyebilir. Kesin tanı kistin laparoskopi (kapalı ameliyat) veya laparotomi (açık ameliyat) adı verilen yöntemle çıkarılması ve patoloji uzmanı tarafından incelenmesiyle konulabilir.

​

Kistlerin tümü ameliyat gerektirmez. Bir kistin ameliyatla çıkarılmasını gerektiren durumlar ÅŸu ÅŸekilde özetlenebilir:

1-Kistin şiddetli belirtilere neden olması veya tedaviye (doğum kontrol hapı) cevap vermemesi
2-Kistin torsiyon olma veya yırtılma (patlama) riskinin yüksek olması
3-Kistin bir yumurtalık kanseri olduÄŸundan ÅŸüphelenilmesi.

​

Yukarıdaki baÅŸlıklara yönelik ek açıklamalar:

1-Yumurtalık kistleri uzun vadeli olarak ÅŸiddetli belirtilere neden olduklarında önceden gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, planlı bir zamanda ameliyat edilirler. Torsiyon veya yırtılma gerçekleÅŸtiÄŸinde acilen ameliyat edilirler.

​

2-Yumurtalık kistlerinin boyutları arttıkça içlerindeki basınç artar ve kendi etraflarında dönerek kendilerini boÄŸmaları veya yırtılma riskleri artar. BoÄŸulma ve yırtılma durumlarında genellikle oldukça hazırlıksız bir zamanda ve optimal olmayan acil ÅŸartlarda ameliyat gerçekleÅŸir. Bu, yumurtalığın kaybedilme riskini artıran ve ameliyatın laparoskopi ile yapılma ÅŸansını belirgin olarak azaltan bir durumdur. Bu nedenle büyük kistlerde (genellikle 5 santimetre üzerindeki kistlerde) henüz bu tür durumlar gerçekleÅŸmeden ameliyat edilmesi tercih edilir.

 

3-Özellikle çok genç kızlarda ve menopoza yakın dönemde veya menopoza girmiÅŸ kadınlarda var olan kistler doktor için oldukça rahatsız edicidir. Bu tür durumlarda ultrasonografi ve diÄŸer görüntüleme yöntemleri ve tümör belirteçleri bir kanseri düÅŸündürmese dahi, kesin tanının konulması için doktor genellikle ameliyat önerir. Yine herhangi bir kadında ultrasonografide ve diÄŸer görüntüleme yöntemlerinde kistin içinde sıvı dışında solid bir komponentin de bulunması veya tümör belirteçlerinde yükselme saptanması durumunda genellikle ameliyat önerilir.

​

YUMURTALIK KİSTLERİNİ ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜDÜR?

Yumurtalık kistleri yumurtalıklarda her ay düzenli olarak folikül adı verilen ve normal yumurtlama sürecinin bir parçası olan yapıların görüldüÄŸü üreme çağında sıklıkla ortaya çıkar ve bu nedenle fizyolojik sürecin "abartılı" olarak iÅŸlemesi sonucunda ortaya çıkan iÅŸlevsel kistleri tümüyle önlemek mümkün deÄŸildir.

 

DoÄŸum kontrol hapları ise yumurtlama sürecini geçici olarak durdurduklarından bu ilaçları kullanan kadınlarda iÅŸlevsel yumurtalık kistleri çok daha az görülür. Yine bu haplar endometriyozis, polikistik over gibi hastalıkların görülme sıklığını azaltarak kadını yumurtlıklarda oluÅŸabilecek bu tür kitlelere karşı da korurlar. Uzun vadede doÄŸum kontrol hapı kullanımının yumurtalık kanserine yakalanma riskini de etkili bir ÅŸekilde azalttığı bilinmektedir.

Jinekolojik Sorununuz İçin Muayene Randevusu Alın:

​
​

 

 

 

​

 

 

 

​

 

 

​

Jinekolog Dr. KaÄŸan Kocatepe'den mesai günlerinde 9.30-18.00 arası randevu almak için:

​

0555 663 13 13
0212 268 45 02​

​

Telefonla tıbbi sorularınıza yanıt verilememektedir.

​​

Adres: Nispetiye Cd. 36/3

Levent II Apt. - Kat 2 Daire 3-4

Etiler - 1. Levent / İstanbul

​

Muayene Saatlerimiz:

  • Pazartesi: 11.30-18.30

  • Salı: 12.00-18.30

  • PerÅŸembe: 11.30-18.30

  • Cuma: 11.00-15.30

  • C.tesi: 09.00-18.00

Jinekolog Dr. KaÄŸan Kocatepe
  • YouTube Social  Icon
  • Instagram Social Icon
  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • LinkedIn Social Icon
DİĞER SİTELERİMİZ

menopoz.net | gebelik.org 

ikizgebelik.com | hormonlar.com

© 2030 - Bu sitenin içeriÄŸi ve dizaynı Dr. KaÄŸan Kocatepe tarafından yapılmaktadır.

Bu sitede yer alan bilgiler, belli tıbbi durumlara yaklaşım biçimleri ve uygulamalar yanlızca bilgilendirmeye yöneliktir.

jinekoloji.net internet sitesinde yer alan tıp içerikli yazı ve videoların tümü Kadın Hastalıkları ve DoÄŸum Uzmanı Dr. KaÄŸan Kocatepe tarafından hazırlanmakta olup, telif hakları yasal koruma altına alınmıştır.

İzinsiz kaynak gösterilerek dahi baÅŸka bir yerde yayınlanamaz.

  • YouTube - Black Circle
  • Instagram - Black Circle
  • b-facebook
  • Twitter Round
  • LinkedIn - Black Circle
  • b-googleplus
bottom of page